İnternette araştırma yaptığınızda pek çok “Paleo ekmek” tarifi görürsünüz. Aslında teknik olarak bunların hiç birinin bildiğiniz ekmekle ilgisi yok. Hatta bir nevi tuzlu kek de diyebiliriz bu ekmeklere. Ama glutensiz beslenenlerin ekmek yerine yediği temel besin desem abatmış olmam sanırım. Yaklaşık dört aydır glutensiz besleniyorum. Daha önce de glutensiz beslenmeye çalışmış, bir süre devam ettirebilmiş ama sonra dayanamayıp bırakmıştım. O zaman glutensiz beslenen hemen herkesin ilk düştüğü hataya düşüp mısır ununa yönelmiştim. Onu karabuğday ve nohut unu, hatta kestane unu izlemişti. En sonunda hepsinin tadından nefret etmiştim.
Mısır unu glisemik endeksi yüksek bir gıda ve kan şekerinizi gereksiz yere fırlatması hiç de istenilen bir durum değil. Yerel mısır unu bulamadığınız sürece de o mısırın ne kadar sağlıklı olacağı oldukça şüpheli. Karabuğday ununu bir türlü sevemedim, keza nohut ununu da. Kestane unundan ise işe yarar bir sonuç elde edemedim, kaldı ki çok da pahalı. Glutensiz unlar konusuna hiç girmiyorum bile. İçinde pek çok katkı maddesi barındırıyor. Paleo ile tanıştıktan sonra tabi bir aydınlanma yaşadım. Amaç glutensiz beslenmek, evet, ama aynı zamanda düşük karbonhidratlı da beslenmek. Yukarıda saydığım unların birçoğu bu kritere uymuyor.
Paleo diyet yapanlar hindistancevizi ve badem unu kullanıyorlar. Tabii bunların her ikisi de ne benim yaşadığım ülkede ne de Türkiye’de bulunmuyor. Badem ununu bazı şekillerde elde edebilirsiniz ama benim denediğim yöntemlerden hiç birinde incecik un kıvamına ulaşamadım. Aynı şekilde hindistancevizinde de un gibi incecik bir toz elde edemedim. Dolayısıyla krep gibi pürüzsüz bir doku isteyen tarifleri yapamadım ama hiç dert değil, bu ekmek fazlasıyla işimi görüyor. Zaten her zaman da yapmıyorum. Haftasonları büyük aile kahvaltılarında ya da uzun bir yolculuğa çıkacaksam kurtarıcı görevi görüyor bu ekmekçikler. Beslenmenizden ekmeği çıkartıp yerine salata, yeşil içecekler (green juice), badem, ceviz gibi yemişler ve çeşitli ev yapımı ezmeler eklediğinizde, ekmeği eskisi gibi aramıyorsunuz. (Yeşil içeceklerle ve yemiş ezmeleri ile ilgili yazılar gelecek.)
Gelelim badem ununa. Badem unu elde etmenin en iyi yolu badem sütü yapmaktan geçiyor. Hem badem sütünüz oluyor hem de kalan posayı un haline getirebiliyorsunuz. Yapımı kolay. Bir bakıma bir taşla iki kuş modeli. Badem sütü tarifini bir sonraki yazımda anlatırım. Badem sütünden kalan posayı 100 derecede fırında kuruttuktan sonra mutfak robotundan geçirip küflenme ihtimaline karşılık buzdolabına kaldırıyorum. İstediğim her an elimin altında oluyor.
Şimdi geçelim temel ekmek tarifimize. Diğer Paleo ekmek tariflerinin hemen hepsinde hindistancevizi unu da kullanılır. Hindistancevizli tarifi denedim bir kaç kere, ama benim gibi hindistancevizi ile çok derin bağlarınız yoksa bu tarifi daha çok seveceğinizi düşünüyorum. Yok, eğer ben hindistancevizi olmadan yapamam diyenlerdenseniz bu karışımınıza bir ya da iki çorba kaşığı hindistancevizi ekleyebilirsiniz. Tabi eklediğiniz kadarlık kısmı badem unundan düşmenizi tavsiye ederim. Tarif yumurta içeriği için yemediğiniz kısmı buzdolabında saklamanızı ve iki gün içinde tüketmenizi tavsiye ederim.
Malzemeler
– İki (2) yumurta (gezen tavuk yumurtası)
– Bir (1) su bardağı badem unu
– Bir (1) çay kaşığı tuz (rafine olmamış kaya tuzu ya da deniz tuzu)
– Bir (1) çorba kaşığı sızma zeytinyağı
– Bir (1) çay kaşığı karbonat
– Karbonatı köpürtmek için üç-dört damla limon suyu (ev yapımı ya da organik elma sirkesi de olabilir ama limonla daha iyi sonuç alıyorum)
Yapılışı
Yumurtaları oda sıcaklığına getiriyoruz. Buzdolabından yeni çıkarttıysanız akan sıcak suyun altında bir süre tutun ya da sıcak suya koyun bir iki dakika sonra oda sıcaklığına geleceklerdir. Yumurtaları mikser ile çırpın. Önce düşük sonra da en yüksek devirde. Yumurtları tıpkı kek yapar gibi (bir nevi kek yapıyoruz zaten 🙂 ) bembeyaz ve köpük köpük olana kadar çırpıyoruz. İçine zeytinyağını ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. Sonrasında badem ununu karısımın üzerine döküyoruz. Badem ununun üzerine de tuzu ve karbonatı ekliyoruz. Karbonata üç beş damla limon sıkıyoruz ve köpürtüyoruz. Daha sonra yumurta ve unlu karışımı birbirine yediriyoruz. Altına yağlı kâğıt serdiğimiz kabımıza karışımı döküyoruz. Ben genelde ısıya dayanıklı muffin kapları ya da fırın kapları kullanıyorum. 180 derece önceden ısıttığımız fırında yaklaşık yarım saat, 40 dakika arası pişiriyoruz. Kek yaparken kullandığımız bıçak testini uyguluyoruz. Sapladığınız bıçak kuru çıkarsa ekmeğiniz hazır demektir. Fırından alıp üzerine temiz bir bez örtün biraz dinlensin ve soğusun. Afiyet olsun.